5 Ağustos 2009 Çarşamba

bir adam ve bir kadın

dün bir adamla tanıştım,
yorgunluktan dizlerini bükmüş,
olduğu yerde yanmayan çakmağıyla sigarasını yakmaya çalışan bir adamla
ona ateş uzattım ve
dizlerini büktüğü kaldırıma oturdum.
onu dinledim bütün gece.
onun hislerini dinledim.
Biliyor musun?
dün çok üzgündü bu adam.
karşısında ki insandan sevgiyi bulamayan adam.
dün çok üzgündü
çünkü adam onun için ağlarken,
kadın bir başkası için dökmüş göz yaşlarını.
çünkü adam onu beklerken yol kenarında,
kadın bir başkasını beklemiş yolun ortasında.
çünkü adam mutluluğu onda ararken,
kadın hep başka bedenlerde bulmuş bir başkasından beklediği mutluluğu.
adam direndikçe direnmiş
ve yorgun dizleri dayanmış bükmüş kendini
kaldırımın kenarında kenarında kalmış.
kaçmak istiyormuş aslında o adam,
aslında çok sevdiği deniz kokusundan kaçmak istiyormuş.
kaçmak istiyormuş aslında o adam,
çünkü çok sevdiği kalabalıkta yanlızlığı bulmuş.
kaçamıyormuş adam,
çünkü deniz kokusunda içmek bir başkaymış onun için
kaçamıyormuş,
çünkü kalabalığı değil sadece bir kişiyi istiyormuş aslında.
kadını.
hayatını değiştiren kadını
düşündümde;
ne kadar çok benziyoruz adamla

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder